Kentsel Dönüşüm, küreselleşme sonrası gündeme gelmiş, kentlerin yarışabilirlik kapasitesinin yükseltilmesi ve kent sorunlarının çözümü için başvurulan bir yol olarak kabul edilmiştir. Ülkemizde ise, özellikle deprem, gecekondu ve imar sorunlarına çözüm olarak benimsenmiş, kentsel dönüşüm projeleri bu kapsamlarda yürütülmüştür.
Kentsel dönüşüm tarafımca ilk olarak 2009 yılında incelenmiş, bu dönemde yayınlanan "Kentsel Dönüşümün Hukuki Boyutu" isimli kitabımda, mevcut düzenlemelerin yetersiz olduğu, mevzuatın derli toplu olmaması, uygulamalarda yetki sorunu yaşanabileceği gibi hususlar ve çözüm önerileri kaleme alınmıştır. 2009 yılından bugüne kadar 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi, 5393 sayılı Belediye Kanununun kentsel dönüşümü konu alan 73. Maddesindeki ciddi değişiklikler ve projelerin sayısındaki artış ve yaygınlığı artık kentsel dönüşümün ayrı bir hukuk alanı olarak değerlendirilebilmesi ve günümüz itibariyle, mevcut sorunların bir kısmının hala devam etmesi "Kentsel Dönüşüm" konusunu yeniden ele almam gerekliliğini hissettirmiştir.
Kentsel dönüşümün ayrı bir hukuk alanı olarak kabul edilebilmesi gerçeği karşısında bu eserimin ismini "Kentsel Dönüşüm Hukuku" olarak belirleyerek, "Kentsel Dönüşüm" kavramı ve tanımı, kavramın gelişimi, amacı vs. hususlar geçerliliğini muhafaza ettiğinden ve 5104 sayılı Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerinde herhangi bir değişiklik öngörülmediğinden "Kentsel Dönüşümün Hukuki Boyutu" isimli kitabımda yer alan bölümler aynen korunmuştur. 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuatının değişmeyen hüküm ve eleştirileri de bu eserimden aktarılmıştır. Ancak yapılan değişiklikler (özellikle Belediye Kanununda yapılan değişiklik), 6306 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatının hükümleri yürürlüğe girmesi konunun yeniden değerlendirilmesi ile bu mevzuattan kaynaklanan özellikle İdare Hukuku meselelerinin ele alınması gereğini doğurmuştur. (Önsöz'den)