Bu eser, profesörlük takdim tezi olarak yazılmıştır. Konu, az hacimli bu kitapta mümkün olduğu ölçüde derinlemesine ele alınmıştır. Özellikle Yargıtay kararları ve Alman öğretisindeki görüşlerden yararlanılmıştır.
Basiret sözcüğü, gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, uzağı görüş, seziş, anlayış, kavrayış, sağgörü, vizyon anlamına gelmektedir. Bu cümleden olmak üzere Türk Ticaret Kanunu da tacirden, gerçekleri görerek, yanılmadan, uzağı sezerek, sağduyulu hareket etmesini beklemektedir. Tacir, ticari işletmesine ilişkin faaliyetlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorundadır. Bu yönüyle tacir için objektif bir özen ölçütü getirilmiştir. Tacir, aynı alanda faaliyet gösteren bir tacir gibi hareket etmek zorunda olup, sübjektif değerlendirmeler göz önünde tutulmayacaktır.
Basiretli tacir konusunu seçmemizin sebebi şudur: İlke ve kurumları yazmak hukukta her zaman zordur ancak bunlar, ölümsüz konulardır. Bu tür konular, kanun değişikliğinden etkilenmez. Tacir ve ticaret, dünya üstünde olduğu sürece bu müessese de varlığını sürdüreceğinden, bu bağlamda konu, ölümsüz olduğundan, bunu seçip çalışmak istedik. Umarım paydaşlara yararlı olur.