Türk Vergi Hukukunda "ihtirazi kayıt müessesesi" nevi şahsına münhasır bir yapı arzeder. Bu müessesenin doğuşu ve gelişimi de ilginç bir seyre sahiptir. Tüm çağdaş vergi sistemlerinde olduğu gibi Türk Vergi Sistemi de beyan esasına dayanır. Beyan esasına dayanan bir vergi sisteminde beyana dayalı yapılan tarhiyatlarda dava yolunun kapalı olması da üzerinde düşünülmesi gereken garip bir durum arzetmektedir. Zira hem vergi sistemini beyan esasına göre kuracaksın ve hem de böyle bir vergilendirme rejiminde yargı yolunu açık tutmayacaksın. Ne var ki bu garip durum vergi usul hukukumuzda mahfuz tutulmaktadır. Hal böyle iken bu garabet uygulamada sorunlar doğurmaya başlamış ve bu sorunların giderilmesi için de vergi usul hukukumuzun hilafına olarak beyannamelerin ihtirazi kayıtla verileceği uygulamada kabul görmeye başlamıştır. Diğer taraftan Danıştay da bu müesseseyi destekleyerek verdiği kararlarla geliştirmiştir.
Bugün sağlıklı olmamakla beraber kanuni bir alt yapıya da sahip olan ihtirazi kayıt müessesesi, beyanname çerçevesinde geniş ölçekli bir uygulama alanına sahip bulunmaktadır. İhtirazi kayıtle verilen beyannamelere ilişkin açılan davalarda da vergi yargı süreci de ele alınmıştır. Diğer taraftan bu çalışma, konularına göre Danıştay ve Yargıtay kararlarına da geniş bir yer vermeye çalışmıştır.