Bu kitapta 6102 sayılı TTK m.376/3'te öngörülmüş olan "Sıradan Çekilme" kurumu ele alınmıştır. Sıradan çekilme, borca batık durumda olan ve kural olarak yönetim kurulunca iflas bildiriminde bulunulması gereken bir anonim şirketin bir veya birden çok alacaklısının, en az bilançoda işaret edilen borca batıklık tutarı kadar alacağını, sırada diğer şirket alacaklılarının alacaklarının arkasına geçirmeyi geri dönülmez bir şekilde taahhüt ettiği ve bu taahhüdünün geçerliliğinin, gerçekliğinin ve yerindeliğinin iflas bildirimi bakımından görevli ve yetkili mahkemenin atayacağı bilirkişi tarafından doğrulanması koşuluyla söz konusu şirket hakkında iflas kararı verilmesine engel olan bir sözleşmedir. Sözleşmenin amacı borca batıklığa dayalı iflas sonucuna engel olarak şirketin yargı dışı bir alanda iyileştirilebilmesinde menfaati ve gerçekçi bir beklentisi olan başta şirket yönetim kurulu ve pay sahipleri olmak üzere şirketle ilgili tüm aktörlere, gerekli adımları atabilmeleri için zaman ve uygun bir zemin sağlamaktır. Çalışma kapsamında öncelikle tarafları bu sözleşmeyi yapmaya sevk eden bir ön olgu olarak borca batıklık konusu genel hatlarıyla açıklanmış, daha sonra da kurumun Türk hukukunda kanunlaşma süreci, amacı, içermesi gereken muhteva ve hukuki niteliği ile gerek taraflar gerek diğer şirket alacaklıları bakımından doğuracağı hukuki sonuçlar kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Ayrıca sıradan çekilmenin, TTK ve İİK kapsamında yer alan diğer hukuki kurumlarla olan ilişkisi masaya yatırılarak sözleşmenin yürürlüğü sürecinde gündeme gelebilecek olası hukuki sorunlar ve bunların telif çareleri üzerine değerlendirmelerde bulunulmuştur. Türk hukukunda ilk defa TTK m.376/3'te öngörülen bu kurum, Alman ve İsviçre hukukunda sözleşme serbestisi esasının bir çıktısı olarak uygulamada gelişmiş, daha sonra hukuki düzenlemelere konu edilmiştir. Bu sebeple çalışma kapsamında hukuki araştırma yöntemi olarak karşılaştırmalı hukuk yöntemi benimsenmiş ve mukayeseye konu yabancı hukuk sistemleri, TTK m.376/3'ün mehazını teşkil eden İsviçre ve bu kurumun yine benzer saiklerle düzenlendiği Alman hukuku olarak belirlenmiştir.