Şiddetin gün geçtikçe artan dozu hepimizde büyük bir şaşkınlığa ve korkuya neden oluyor. Terör çağının ortasına doğru hızla çekilen dünyada şiddet, haber bültenlerinde ve sokaklarımızda daha çok ve daha korkutucu halleriyle karşımıza çıkıyor. Kıymetli bir maden gibi meşru/gayri meşru tüm örgütler tarafından işleniyor ve tedavüle sokuluyor. Bunca şedit görünüm karşısında insan, kendi kıyametine doğru savrulduğu tahayyülüne saplanıyor. Bu eski bir hikaye. Tarihin başlangıcından günümüze görünümleri değişse de insanlığın en büyük paydasının şiddet araçlarının mübadelesi olduğu söylenebilir. Zira şiddeti bastırmaya, dizginleyip kontrol altına almaya çalışan, mensuplarının şiddete başvurmasını engellemeyi taahhüt eden hareketler dahi şedit kuruluş anılarına tutunuyor.
Bu çalışma neredeyse insanlık kadar eski bu mübadele aracının, envai meşruiyet kisvesi altında sayısız kere nasıl değiştirildiğini göstermeyi amaçlıyor. Walter Benjamin'in Zur Kritik der Gewalt metni üzerinden, hukuk ile şiddetin, salınım yasası altındaki diyalektik dönüşümünü tarihe not düşmek ve tedavülü asla kesilmeyecekmiş gibi hissettiğimiz şiddetin insanlık hikayesinden nasıl dışlanabileceğinin araştırılması amacıyla yapılan çalışma, şiddetsiz bir toplum için dua ile sonlanıyor.
(Tanıtım Bülteninden)