Ülkemizde mevzuat yapıcılığı eski bir meslektir. Meslek ifadesi, tarafımdan bilinerek ve özenle seçilmiştir. Bu meslek, bir eğitim ve bilginin yanı sıra bir tecrübe gerektirir ki, bu tecrübe ancak usta çırak ilişkisi ile öğrenilebilir. Mevzuat yapıcılığı için eğitim, bilgi ve tecrübeyle birlikte birde yetenek gerekir. İşte tüm bu özellikleri bir arada taşıyan kamu görevlileri belirli temel bakanlıklarda onlarca yıldır mevzuat hazırlık çalışmalarını yürüttüler bu çalışmaların alt yapısını hazırladılar. Siyasi kararlardan yola çıkarak onlarca mevzuat bağını, alt ve üst normları da düşünerek, adeta mevzuatı ilmek ilmek ördüler ve bugünkü mevzuat külliyatını oluşturdular. Mevzuat yapıcılığındaki tüm liyakatların ortadan kaldırmanın sonucunda, insan hayatına kadar dokunma olasılığı olan çok büyük sorunlar ortaya çıkar.
6360 sayılı Yasa da çok temel bir mevzuat olmasına ve geniş bir alanı düzenlemesine karşın, pek çok belirsizlikler içeren ikincil mevzuatı bulunmayan, devir komisyonları gibi idarelere çok geniş yetki alanları bırakan bir takım düzenlemeler içeriyor. Bu nedenle ülkemiz nüfusunun neredeyse tamamına yakın bir kesimini etkileyen ve pek çok çalışma yapılmasını gerektiren 6360 sayılı Yasa ile ilgili çalışma yapmak oldukça ciddi güçlükler içeriyor.
Ayrıca, bu Yasadan etkilenen yerel yönetimler gerek nicelik gerekse nitelik olarak birbirinden çok farklı özellikler içeren kurumsal yapılar. Bu nedenle, süreçte, şablon niteliğinde bir takım Raporlar azarak, 6360 sayılı Yasadan kaynaklı sorunları bir nebze olsun gidermeyi amaçladım. Daha sonrada bu Raporların tüm ülkemize yayılmasını sağlamak amacıyla söz konusu Raporları bu kitapta topladım. (Tanıtım’dan)