Usul hukukuna ait bir kavram olan "karine", özel hukukta olduğu kadar vergi hukukunda da kullanılmaktadır. Buna karşılık, özel hukuk öğretisinde nispeten sıklıkla incelenen bu kavram, vergi hukukunda nadiren ve dolaylı olarak çalışılmıştır. Dolayısıyla, vergi hukukçuları "karine" kavramını genellikle usul kitaplarından okumakla yetinmiştir. Oysa Türk vergi mevzuatında "karine" kavramı açık veya örtülü biçimde sıklıkla kullanılmıştır.
Bir karinenin varlığının sonucu, iddiasında karineye dayanan kimsenin bu iddiasını ispatla yükümlü olmamasıdır. İspat ve ispat yükü bakımından önem taşıyan karine, aynı zamanda gerçeğin kavranması bakımından da rol oynar. Amaçsal yorum, vergi hukukunda önemli bir yöntemdir; Vergi Usul Kanunu m. 3/A–2’de vergi yasalarının "lafzı ve ruhu" ile uygulanacağı belirtilmiştir. Ayrıca, anılan Kanun m. 3/B–1’de de vergiyi doğuran olay ve buna ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas tutulmuştur. Bu sayılan sebeplerle vergi hukukunda karinelerin bağımsız bir çalışma konusu yapılması düşünülmüp, bu alanda bilgi sahip olmak isteyen tüm okurlara karineler hakkında geniş, kapsamlı bir kaynak sunulmuştur.