Her toplumun kendi karakterini kendisinin ortaya çıkardığı, yoğurduğu, geliştirdiği ve değiştirdiği; kendi kültürünün adeta mimarı olduğu bilinen bir gerçektir. Memorat olarak adlandırılan bu anlatılarda halkın inandığı, sosyokültürel olarak kabul ettiği olağanüstü durumları, iletişim biçimlerini, halkın onları algılayışlarını, yorumlayışlarını ve bu süreçteki mantık yürütmelerinin nasıl şekillenip geliştiğini ve değiştiğini görmek mümkündür. Bir başka ifadeyle, halkın neye, nasıl inandığını ve bunun toplumsal kültüre etkisini görmenin en kestirme yolu memoratlardan geçmektedir.
Bu çalışmada, Türk halkbilimi çalışmalarında bugüne kadar bağımsız bir tür olarak kabul edilmeyen memorat türü bir monografi bütünlüğü içinde ele alınarak, yapısal, bağlamsal, işlevsel ve tematik özellikleri bakımından tahlil edilmiştir.