Bu çalışmada, kamu hizmetlerinin özel kişilere gördürülmesi ve devrinde Anayasal sınırlar sorunu; ilgili düzenlemeler, doktrin ve yargı kararları perspektifinden ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulmaya çalışılmıştır.
Kamu hizmeti nedir? ya da Ne kamu hizmeti olmalıdır? sorularına verilecek cevap, benimsenen siyasi, ekonomik, sosyal, ya da ideolojik anlayışa bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Nitekim, jandarma devlet anlayışı ile aşırı müdahaleci devlet anlayışının bakış açılarına göre bu sorunun cevabı farklı olabilmektedir. Bu bağlamda, salt teknik hukuk perspektifinden ve pozitif düzenlemelerin lafzı, ruhu ve sistematiğinden hareketle bu sorulara cevap bulunabilmesi; benimsenen ekonomi politikası ya da algılamalarına endeksli yaklaşımların ortaya çıkarttığı iki kutuplu tablonun daha rasyonel ve makul ölçülere çekilmesine önemli katkılar sağlayabilir. Aksi halde; her şey kamu hizmetidir yaklaşımı ile hiçbir şey kamu hizmeti değildir yaklaşımı arasında pozitif düzenlemeleri (lafzı, ruhu ve sistematiği ile) önceleyen ve esas alan bir çözüm oldukça zor görünmektedir.
Bununla birlikte, her ne kadar sorunun salt teknik hukuk boyutu ile incelenmesi tamamıyla mümkün görünmemekle beraber, herhangi bir siyasi ya da ekonomi politikası tercihini öncelemeyen bir yaklaşımla bu çalışmada sadece ilgili düzenlemeler, doktrin ve yargı kararlarından hareketle konunun salt hukuksal boyutu üzerinde durulmaya çalışılmış ve bu çerçevede bir değerlendirilme yapılmıştır.