Evet "İdam Cinayettir", devletin tasarlanmış bir biçimde, önceden soğuk kanlı bir biçimde insanı katletmesi edimidir. İnsanlığın en ilkel çağlarındaki, göze göz, dişe diş, kana kan anlayışının sözde çağdaş dünyaya uyarlanmış biçimidir. Artık idam cezasının, hiç bir caydırıcı bir etkisi olmadığı herkesçe kabul ediliyor.
Ne yazık ki, gerek Batıda, gerekse, Doğuda, idamın en inanılmaz biçimleri yaratılmıştır tarih boyunca. Bugün bunlar, insanlığın en karanlık sayfaları arasında anılıyor.
20. yüzyılın ikinci yarısı uygar dünyada peşpeşe yürürlükten kaldırıldı. Bugün Batı sistemi içinde idam cezasında ayak direyen iki ülke kaldı: ABD ve Türkiye... Türkiye'de en son idam cezası, 50 kişinin canını alan 12 Eylül rejiminin hemen ardından 1984 yılında Hıdır Aslan ve İlyaz Has'ın infazları ile uygulandı. O günden bu yana da uygulanmıyor. Politik kaygılarla yada öc alma gibi gerekçelerle uygulamaya koyulması, bir ayrımcılık anlamına geleceği gibi, yeni bir idamlar zincirinin başlamasına da yolaçabilir. Bu, ise tarihimizde yeni karanlık sayfaların açılması anlamına gelecektir. İşte bu sayfaların asla açılmaması için, 6 Nolu Ek Protokolün imzalanarak, ölüm cezasının kati olarak yürürlükten kaldırılması gerekmektedir. İşte Kamil Ateşoğulları'nın önemli çalışması, idam cezasının tarihsel gelişimini sergilemesi yanında, bugüne kadar nasıl uygulandığını ve neden kaldırılması gerektiğini ayrıntılı biçimde anlatıyor.
(Tanıtım bülteninden)