Sürdürülebilir kalkınmanın en önemli unsurlarından biri inovasyondur. Serbest piyasa ekonomilerinde inovasyon özel inisiyatifle gerçekleşir. Ancak devletin de inovasyonu teşvik etmesi, kolaylaştırması ve koruması beklenir. Bu hedef serbest piyasaya müdahale içeren tüm normatif araçlar gibi rekabet hukukunu da yakından ilgilendirmektedir. Nitekim iktisat kuramında piyasa rekabeti ve inovasyon ilişkisine dair önemli çalışmalar bulunmaktadır. Bu kapsamda en çok tartışılan temel soru hangi koşullarda piyasa rekabetinin inovasyona daha elverişli olduğu kadar hangi aktörlerin daha çok inovasyon yapma kapasitesi olduğuna ilişkindir. Kuramsal tartışmaların gösterdiği üzere rekabet hukuku kapsamında düzenleme ve yaptırımlar doğru ve ölçülü şekilde yapılmadığında inovasyon dürtülerine zarar verebilir.
Bu çalışmada Avrupa Birliği rekabet hukuku kapsamında inovasyonun ne şekilde teşvik edildiği ve ne kadar korunduğu incelenmektedir. Bu bağlamda kurucu antlaşmalarda yer alan rekabet kurallarının genel uygulamasının yanı sıra inovasyonu doğrudan ilgilendiren fikri mülkiyet hakları ve son zamanlarda çok tartışılan dijital piyasalar özelindeki yaklaşım ve kararlar da irdelenmektedir. Çalışma Avrupa Birliği rekabet hukukunda özel sektöre uygulanan kurallar ve devlet desteklerinin denetlenmesi alanlarında inovasyona zararın gerçek bir kriter olarak yerleşmediğini ve uygulama ve içtihatta inovasyonun değerlendirilmesine yönelik tutarlı ve sistematik bir anlayış gelişmediğini ortaya koymaktadır.