Çalışmada insan ticaretinin bir kölelik türü ve insanlığa karşı suç olarak köleleştirme suçu olup olmadığı değerlendirilecektir. İnsan ticaretinin kölelik olarak kabulü halinde ciddi sonuçlar ortaya çıkacaktır. Uluslararası hukukun iyi uygulanabilmesi ve yasa koyucular ile hukuk uygulayıcılarına yol göstermesi bakımından kavramların anlamlarının belirli olması gerekmektedir.
Çalışmamızın amacı uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde kölelik, köleleştirme suçu ile insan ticaretinin tanımlarını tespit edip kavramsal sınırlarını çizmektir. Çalışmanın amacına ulaşmak için uluslararası hukukun kaynakları esas alınmıştır. Bunun için de Uluslararası Adalet Divanı Statüsü'nün 38. maddesinde sayılan kaynaklardan yararlanılmıştır. Kölelik ve insan ticaretine yönelik ve bu kavramlarla bağlantılı uluslararası sözleşmelere bakılmıştır. Sözleşmelerin yorumu konusunda 1969 Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi'ne başvurulmuştur. 1926 Kölelik Sözleşmesinde yapılan kölelik tanımının örf adet hukuku kuralı niteliği üzerinde durulmuştur. Hukuk kurallarının yorumunda yardımcı kaynak olarak da uluslararası mahkemelerin kölelik, köleleştirme ve insan ticaretiyle ilgili kararlarından faydalanılmıştır. Konuyla bağlantılı köle ticareti, kulluk, cinsel kölelik ve zorla çalıştırma da incelenen kavramlar arasındadır. Bu kavramların önemli bir kısmı uluslararası sözleşmelerde tanımlanırken, köleleştirme ve cinsel kölelik uluslararası ceza mahkemeleri statülerinde düzenlenmiş suçlardır.