Psikolojik taciz kavramı gelişmekte olan bir hukuk terimi olup psikolojik taciz ile ilgili uygulamada sorunlar olduğu bilinmektedir. Bu nedenle psikolojik taciz eylemleri yargıya taşınmaktadır. Açılan davalar incelendiğinde farklı mahkemelerden farklı kararların çıktığı Yargıtay'ın da istikrar kazanmış içtihatlarının olmadığı görülür. Bu durumun temel sebebi mevzuatımızda boşluk olması nedeniyle psikolojik tacizin sınırının net bir şekilde ortaya konmamış olmasıdır.
Doktrinde bir işyerinde işçilere amirleri, aynı seviyedeki ya da alt seviyedeki işçiler tarafından sürekli şekilde yapılan kasıtlı kötü muameleler psikolojik taciz olarak tanımlanır. Psikolojik tacize genellikle işyerleri, okul, hastane vb. topluluklar içinde sık sık rastlanılır. Psikolojik tacizle fail işyerlerinde belirlenen bir işçiyi kurban seçip, işçilerin işyeri huzurunu bilinçli bir şekilde ortadan kaldırır. Psikolojik taciz işçinin iç dünyasını karartan, işçileri bezdiren, aşağılayan, değersiz olmasını hissettiren davranışlardır.
Psikolojik tacizle ilgili mevzuatımızda eksiklik olması ve uygulamada psikolojik tacize sık sık rastlanılması nedeniyle psikolojik taciz çalışmamızda ele alınmıştır. Bu çalışma ile hâkimlerin, halkın aydınlatılması ve Türk iş hukukuna katkı sağlanması hedeflenmiştir. Psikolojik tacizde ispat konusunda eksiklik olması ve bu eksikliğin giderilmesi bu eserin ele alınmasındaki amaçlardan bir diğeridir. Bu eserle psikolojik tacizin usul ve esaslarının tespiti yapılacak olup teori ve pratik açısından hukuk camiasına katkı sağlanacaktır.