Eski ve Yeni Ahit veya İslami kitaplar. Evrensel Beyanname ile tamamen örtüşebilir veya bazı konularda tamamen çelişebilir ancak çoğu konuda uyumlu olmaya yakın olduğunu söylemek mümkündür. Tek Tanrılı dinlerin tanımlamış olduğu hakları ve bu süreci ele aldığımızda özetle; yaşam hakkı, mülkiyet, eşitlik, konut dokunulmazlığı, köle yasağı, çalışma hakkı, adil yargılanma hakkına kadar birçok hakkın bu çalışmada yer aldığını söyleyebiliriz.
Bazı araştırmacılar İncil metinlerine dayanarak insan haklarının "Hristiyanlık dönemiyle başladığını yorumlarken çağdaş insan hakları yorumcularına göre ise insan haklarının belirli bir dine ve dinî standartlara dayanarak ortaya çıkmış değildir; haklarla ilgili ilkelerini dünya ülkelerine genelleyebilen ve bu konuda tüm olanaklarını kullanan Batı medeniyetinin bir ürünü olmuştur. İnsan hakları kavramlarına Batılı bir karakter kazandırmayı ve bu karakter, hakları tanımlamaları başat bir hükümdar hâline getirmeyi başarmış, bu da bazen Batı modeliyle çelişen halkların kavramlarına, kültürlerine ve dinlerine yönelik saldırılara yol açmıştır. Fikrî, siyasi ve ekonomik gücüyle karşıt kültürleri kendisine uymaya zorlamayı başarmış ve o kültürleri Batı medeniyetine boyun eğmek zorunda bırakmıştır.
Bu bağlamda ele almış olduğumuz çalışmada insan haklarına dair genel bir hüküm vermenin standart, alışılagelmiş bir anlayış olduğunu göstermektedir. Oysaki insanlar, insanın doğası gereği birçok hak üzerinde anlaşsalar bile uluslararası sistemler, medeniyetler ve dinler farklılık gösterebilmektedir. Eski ve Yeni Ahitler ile yakın bir bağlantıya işaret eden sözde "Hristiyan köktenciliği "ni benimsemişlerdir.