Hile, insanlığın var olduğu ilk günden bugüne süregelmiş olan ve her daim işletmelerin ciddi tutarlarda zarar görmesine ve hatta iflas etmelerine neden olan ahlak dışı eylemlerdir.
Hilenin farklı pek çok tanımını yapmak mümkün olsa da kelime anlamı olarak hile çeşitli anlamlar içerir ve kapsamı oldukça geniştir. Bir kişinin insani becerileri ile başka biri/birileri üzerinden yarar sağlamaya yönelik yaptığı her türlü ahlaki olmayan davranışlar bu kapsamda görülebilir. Hile içeriğinde dalavere, üçkağıtçılık, dürüst olmama, kurnazlık ve açıkgözlülük gibi yollarla birini aldatmak yatar. Ayrıca hile; rüşvet, haraç alma, hırsızlık, zimmet, varlıkları kötüye kullanma, komplo, önemli gerçekleri gizleme, bozulma ve yozlaşma gibi anlamlara da gelmektedir.
Hata ise şirketlerde meydana geliş itibari ile kasıt unsuru içermemektedir. Hata ve Hile arasında en önemli fark kasıt unsurudur. Hata da bir kasıt unsuru yoktur, hilede ise kasıt unsuru vardır dolayısı ile hile planlı ve düşünülerek yapılan bir eylemdir.
Hileler işletmeye maddi yönden etkilediği gibi, şirket imajını da zedeleyerek işletmenin kurumsal sürdürülebilirliğine zarar vermektedir. İşletmeler açısından hata ve hilelerin yaşanmadan önlenmesi etkin bir iç kontrol sisteminin kurulabilmesi ve işletilebilmesi ile mümkündür.
Çalışmanın amacını da hata ve hilenin önlenmesinde iç kontrol sisteminin öneminin belirlenmesi oluşturmaktadır.