Gerek akademik sahada gerekse de uygulamada çalışan hukukçular için, taşınmaz rehni ve kapsamı sıklıkla gündeme gelen konulardan biridir. Nitekim taşınmaz rehninin kapsamına girecek olan unsurlardan birisi olan eklenti, Türk Medeni Kanunu madde 686/2'de düzenlemiştir. Bu düzenleme çerçevesinde, eklenti, asıl şeyden bağımsız olarak hukuki varlığını devam ettiriyorken asıl şey üzerinde yapılan işlemler, aksi kararlaştırılmadıkça, eklenti üzerinde de sonuç doğurmaktadır.
Dolayısıyla, tesis edilen taşınmaz rehni, taşınmaz malikinin, eklentinin zilyetliğini taşınmaz rehni alacaklısına geçirmesine gerek olmaksızın, daha fazla kredi bulma imkânını ve eklenti niteliğindeki taşınırı uhdesinde bulundurarak krediyi daha kolay ödemesini sağlamaktadır. Ayrıca eklentinin bu şekilde taşınmaz rehninin kapsamına dâhil olması, taşınmaz rehni alacaklısı açısından da yararlı olmaktadır. Eklenti niteliğindeki taşınır, taşınmaz rehni ile birlikte ticari işletme rehni veya teslime bağlı taşınır rehnine konu olabilmektedir. Taşınırın, hem taşınmaz rehnine hem de ticari işletme rehnine konu olması durumunda, taşınmaz rehni alacaklısı ile ticari işletme rehni alacaklısı arasındaki hak çatışması, iki rehin türünden hangisinin daha önce tesis edildiğine göre çözülmektedir. Taşınırın, hem taşınmaz rehnine hem de teslime bağlı taşınır rehnine konu olması durumunda ise, taşınmaz rehni alacaklısı ile teslime bağlı taşınır rehni alacaklısı arasındaki hak çatışması, taşınır üzerinde tesis edilen teslime bağlı rehne, taşınmaz rehni alacaklısının muvafakatinin olup olmamasına göre çözümlenmektedir.
Bu kapsamda, çalışmanın ilk bölümü eklenti kavramı ve eşyanın eklenti olarak nitelendirilmesinin sonuçlarına ilişkin değerlendirmeler içermektedir. İkinci bölümü, eklentinin taşınmaz rehninin kapsamına girmesi ve buna bağlı sonuçları kapsamakta, üçüncü bölümü ise eklentinin aynı anda birden fazla rehne konu olması durumunda ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları konu almaktadır.