Bilindiği gibi Ecrimisil, diğer bir ifade ile işgal tazminatı konusu Yargıtay'ı uzun yıllar işgal etmiş ve fakat bu konuda oluşturulan kazai içtihatlar yine de uygulamaya kesin bir yön vermek, kararlılığı sağlamak işlevini yerine getirememiştir. 09.12.1931 gün, 29/24 ve keza 25.5.1938 gün ve 29/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarına rağmen bu yönün 08.03.1950 gün ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına yeniden konu edilmiş olması, bu gerçeğin en belirgin kanıtıdır. Son olarak anılan karar, ilk iki karar hilafına konunun esasını çözümleme yoluna gitmiş ve özellikle ecrimisil isteğinin hangi hukuksal nedenden kaynaklandığı yönünü kesinlikle belirtmiştir. Ancak bu İçtihadı Birleştirme Kararlarına rağmen konu yine de hiçbir zaman açıklığa kavuşmamış ve ecrimisil istenebilmesinin koşulları ve ispat yükü konularındaki çelişkiler, kuşkular ve duraksamalar daha da yoğunlaşmıştır. Zira bugün yasalarımızda kira parası esaslarına göre hesaplanan ve ecrimisil diye adlandırılan ayrı ve özel bir tazminat türü yoktur. Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'nun 24.09.1974 gün ve 215/264 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, ecrimisil sözü bugünkü hukukumuzda, Mecelle'den aktarılarak kullanılagelen ve fakat aslı (haksız işgal nedeniyle tazminat) olarak nitelenen özel bir zarar giderim biçimidir.
Yukarıda belirtilen ve önsöz mahiyetindeki ifadeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13.1.1982 tarih ve 66 Esas, 1 sayılı kararına ait bulunmaktadır. Yüksek mahkemenin bu konudaki saptamasına aynen iştirak ediyoruz.
Binlerce Yargıtay İlâmının taranmasından sonra hazırlanan bu kitap ilgililere ve özellikle hukukçu meslektaşlara yararlı olabilirse yazarın emeği boşa gitmemiş olacaktır.