Bu çalışmada; Maraş, Erzurum, Kars, Van, Bitlis ve Adana gibi şehirlerde 1915 olaylarının öncesinde ve sonrasında yaşanan olayların kuşaktan kuşağa nasıl aktarıldığı, o yıllarda yaşanan olayların ağıtlara, şiirlere, türkülere nasıl yansıdığı ve olayların içinde geçen kodların (acı, keder, yas, özlem, kahır vb.) nasıl dile getirildiği üzerinde durulmuş. Sözlü şiir geleneğinde tarihin canlı tanıkları ve sözcüleri olan âşıklar ve halk şairleri yaşadıkları dönemin sosyal, siyasi ve kültürel tarihine ışık tutmuş.
Çalışmada arşiv belgelerindeki bilgilerle, olayın yaşandığı yerlerdeki insanların belleklerinde yer alan bilgilerin birbirini tamamlamasına dikkat edilmiş. Yapılacak olan bu çalışmada ''Ermeni Meselesi" ele alınırken var olan tarih anlayışına alternatif bir yaklaşım olmaktan ziyade "Ermeni Meselesi"nin daha iyi anlaşılması için yeni ve daha etkili bilgiler sunulmaya çalışmış.
Mustafa Kemal Atatürk, "Bir uydurma Ermeni kırımı meselesi ve bütün dünyayı aldatmak için yaratılan bu kin ve hırs ürünü propagandaların niteliği hakkında uygarlık ve insanlık dünyasının bir kere daha aydınlatılması ve bu suretle haksızlığa uğramış Türk milletin iğrenç ve alçakça bir suçlamadan arındırılması gerekmektedir" demektedir.
(Önsözden)