Bu çalışmada incelenen AB Adalet Divanı kararlarında açıkça görüldüğü gibi duyusal doku markasının da dahil olduğu ticari form niteliğindeki markaların düzenlenmesinde AB hukuku da ABD'nin zengin içtihat hukukundan yararlanmaktadır. Ticari form niteliğindeki markaların ve bu arada duyusal doku markasının düzenlenmesinde ABD hukukunun Türk hukukuna da ışık tutacağı kuşkusuzdur.
Türk hukukunda 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun markaya ilişkin hükümleri AB Marka Yönergesi hükümleri doğrultusunda bir düzenleme getirdiğinden bu çalışmada AB ve Türk hukuku ile ABD hukuku birlikte incelenmiş.
Bu çalışmanın ilk bölümünde markanın diğer fikri mülkiyet hakları ile ilişkisi kısaca değerlendirildikten sonra duyusal doku markasının taşıması gereken şartlardan biri olan markanın sicilde gösterilebilir olma şartı incelenmiş. İkinci bölümde duyusal doku markasının ayırt edici niteliği markanın hem özü itibariyle ayırt edici niteliği haiz olması hem kullanımla sonradan ayırt edici niteliği kazanması göz önünde bulundurularak irdelenmiş. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde ise duyusal doku markasının işlevsel olmama şartı incelenmiş.
(Girişten)