Su kaynakları, dünyada yaşayan her canlı için hayati öneme haiz bir doğal varlıktır. Aynı zamanda, temel özellikleri gereği ülkelerin ekonomik bir yarar sağladığı milli servettir. Yaşamsal ihtiyaçların giderilmesi için yararlanmalar ile iktisadi amaçlı yararlanmalar arasında dengenin sağlanması, kaynağın yönetimi bakımından sosyal, ekonomik, hukuki ve çevresel faktörlere bağlıdır. Bu nedenledir ki, ikame edilemeyecek şekilde doğada kıt olarak bulunan tatlı su kaynakları, bölgelere, ülkelere, toplumlara sosyal, kültürel, ekonomik ve hukuki açıdan sorun teşkil edecek niteliktedir. Kendine has özellikleri nedeniyle ayrı olarak hukuki rejiminin ortaya çıkarılması, doğal varlığın, korunması, sürdürülebilir kullanımı, gelecek nesillere aktarılması için önem arz etmektedir.
Bu çalışmada, bu gerçeklikten yola çıkılarak, ülkemizin sahip olduğu su kaynaklarından iktisadi amaçlı yararlanmanın hukuki rejiminin çerçevesi çizilmeye çalışılmış. Çalışmanın ilk bölümünde, öncelikle su kaynakları sınıflandırılmış, 1982 Anayasanın 168. Maddesindeki düzenleme merkeze alınarak, su kaynaklarının hukuki niteliği tespit edilmiş. Çalışmanın ikinci bölümünde, yararlanma türleri ile su kaynaklarının temel özellikleri ve yararlanmaya hakim olan ilkeler üzerinde durulmuş. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde ise, su kaynaklarından yararlanmada kullanılan usuller hakkında açıklamalarda bulunulmuş.
(Önsözden)