Gerek ülkemizdeki gerekse diğer ülkelerdeki üniversitelerin çoğunda matematiğe giriş niteliğinde, daha doğrusu lise müfredatının genişletilmiş içeriğinde dersler verilmektedir. Aslında matematik düşünceye, doğru akıl yürütmeye, algı ve sezgiye dayalı bir bilim dalı olmasına rağmen, derslerin bu biçimde ele alınmasını, öğrencilerin matematiği "ezberlemeye yönelik formüller dizisi" şeklinde algılamalarına neden olmaktadır. Dolayısıyla matematik öğrencilerin korkulu rüyası bir ders ve soyut bir bilim dalı olarak düşünülebilmektedir.
Oysa konuları belli bir sistematik içinde ele alınmış ve iktisat–işletme uygulamalarına yer verilmiş olsa, matematiğin diğer bilim dallarının hizmetinde olduğu gözler önüne serilebilecektir.