Tüketicinin, şöhretin eserlerinden duyduğu hazzın şöhretin ürün ya da markayla ilişkilendirilmesinde daha somut bir biçime dönüşmesi sağlanır ki, tüketici açısından o ürüne sahip olmak veya kullanmakla beklide zirve noktasına ulaşır.
Pazarlamanın insanları hedonist duygulara sevk ettiğini, tüketim çılgınlığına yönelttiğini söyleyenler bulunabilir. Bu sebeple pazarlamada şöhret kullanmak ticari bir amaç güdüyor gibi görünse de, tüketicinin çok daha memnun olmasını sağlayarak markanın psikolojik değerini artıracaktır. Başka bir deyişle bir tüketicinin sevdiği markanın tamamlayıcı bir unsuru olarak yine sevdiği ve beğendiği şöhretleri birlikte görmesi hem markaya, hem şöhrete, hem de tüketicisine fayda sağlayacaktır.
Bu kitapta şöhretlerin ne kadar çok yaşamın, dolayısıyla pazarlamanın bir parçası olduğu vurgulanmıştır.