GENEL NİTELİKLİ HUKUK KURALLARI
1. İslâm Hukukunda Genel Hukuk Kuralları
13
1.3. el–Eşbah ve’n–Nezair
16
2. Genel Hukuk Kurallarının İslâm Hukukundaki Yeri
17
2.1. Genel Hukuk Kurallarının Kaynakları
19
2.2. Müstakil Kaynak Olup Olmama Açısından Genel Hukuk Kuralları
19
MECELLE VE GÜNÜMÜZ HUKUKU
1. Mecelle ve Küllî Kaideleri
21
2. Mecelle’nin Hazırlanmasının Tarihî Arka Planı
22
3. Mecelle’ye Yöneltilen Eleştiriler
28
4. Mecelle’nin İçeriği ve Uygulandığı Ülkeler
29
5. Mecelle’nin Tadilleri ve Yürürlükten Kaldırılışı
31
MECELLE’NİN KÜLLİ KAİDELERİ VE
1. İlm–i fıkıh mesâ’il–i şer’iyye–i ameliyeyi bilmektir.
33
2. Bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir.
35
3. Ukudda itibar makasıd ve maaniyedir; elfaz ve mebanîye değildir.
42
4. Şekk ile yakîn zail olmaz.
49
5. Bir şeyin bulunduğu hâl üzere kalması asıldır.
53
6. Kadîm, kıdemi üzere terk olunur.
56
8. Beraet–i zimmet asıldır.
58
9. Sıfat–ı ârızada asl olan ademdir.
60
10. Bir zamanda sabit olan şeyin hilâfına delil olmadıkça bekasıyla hükmolunur.
61
11. Bir emr–i hâdisin akreb–i evkatına izâfeti asıldır.
63
12. Kelâmda aslolan mânây–ı hakîkîdir.
65
13. Tasrîh mukabelesinde delâlete itibar yoktur.
66
14. Mevrid–i nassda içtihada mesağ yoktur.
67
15. Alâ hilafi’l–kıyas sabit olan şey saire makîs’un–aleyh olamaz.
69
16. İctihad ile ictihad nakz olunmaz.
70
17. Meşakkat teysîri celbeder.
71
18. Bir iş zîk oldukda müttesi olur.
74
19. Zarar ve mukabele bi’z–zarar yoktur.
75
20. Zarar izâle olunur.
77
21. Zaruretler memnu’ olan şeyleri mubah kılar.
79
22. Zaruretler kendi miktarlarınca takdîr olunur.
83
23. Bir özür için caiz olan şey ol özrün zevaliyle batıl olur.
84
24. Mâni’ zail oldukda memnu avdet eder.
87
25. Bir zarar kendi misli ile izale olunamaz.
88
26. Zarar–ı âmmı def için zarar–ı has ihtiyar olunur.
90
27. Zarar–ı eşed zarar–ı ehaf ile izale olunur.
91
28. İki fesad teâruz ettikde ehaffı irtikâb ile a’zamının çaresine bakılır.
93
29. Ehven–i şerreyn ihtiyar olunur.
94
30. Def’–i mefâsid celb–i menafi’den evlâdır.
95
31. Zarar bi kaderi’l–imkân def’ olunur.
96
32. Hâcet umumî olsun husûsî olsun zaruret menzilesine tenzîl olunur.
97
33. Iztırar gayrın hakkını iptal etmez.
98
34. Alması memnû olan şeyin vermesi dahi memnûdur.
99
35. İşlenmesi memnû olan şeyin istenmesi dahi memnû olur.
102
36. Âdet muhakkemdir.
103
37. Nâsın istimali bir hüccettir ki anınla amel vacip olur.
106
38. Âdeten mümteni’ olan şey hakîkaten mümteni’ gibidir.
106
39. Ezmânın teğayyürü ile ahkâmın teğayyürü inkâr olunamaz.
107
40. Âdetin delaletiyle manay–ı hakîki terk olunur.
109
41. Âdet ancak muttarid yahut galib oldukta muteber olur.
110
42. İtibar galib–i şâyi’a olup nadire değildir.
110
43. Örfen ma’ruf olan şey şart kılınmış gibidir.
111
44. Beyne’t–tüccar ma’ruf olan şey beynlerinde meşrût gibidir.
114
45. Örf ile ta’yin nass ile ta’yin gibidir.
114
46. Mâni’ ve muktezî teâruz ettikte mâni’ takdim olunur.
115
47. Vücudda bir şeye tabi olan hükümde dahi ona tabi olur.
116
48. Tabi olan şeye ayrıca hüküm verilmez.
118
49. Bir şeye malik olan kimse ol şeyin zarûriyyatından olan şeye dahi malik olur.
121
50. Asıl sakıt oldukta fer’i dahi sakıt olur.
121
51. Sakıt olan şey avdet etmez.
122
52. Bir şey bâtıl oldukta anın zımnındaki şey dahi batıl olur.
123
53. Aslın ifası kabil olmadığı hâlde bedeli ifa olunur.
124
54. Bizzat tecvîz olunmayan şey bi’t–tebea tecviz olunabilir.
127
55. İbtidaen tecvîz olunamayan şey bekâen tecvîz olunabilir.
127
56. Beka ibtidâdan esheldir.
128
57. Teberru’ ancak kabz ile tamam olur.
130
58. Raiyye yani teb’ a üzerine tasarruf maslahata menûttur.
131
59. Velâyet–i hâssa velâyet–i ammeden akvâdır.
134
60. Kelâmın i’mâli ihmalinden evlâdır.
136
61. Manay–ı hakîkî, müteazzir oldukta mecaza gidilir.
137
62. Bir kelâmın i’mali mümkün olmazsa ihmâl olunur.
138
63. Mütecezzî olmayan bir şeyin bazısını zikretmek, küllünü zikir gibidir.
139
64. Mutlak ıtlakı üzere cari olur. Eğer nassen yahut delaleten takyid delili bulunmazsa.
140
65. Hazırdaki vasıf lağv, gaibdeki vasıf muteberdir.
142
66. Sual cevapta iade olunmuş addolunur.
143
67. Sâkite bir söz isnad olunmaz. Lakin marız–ı hacette sükût beyandır.
144
68. Bir şeyin umur–ı batınada delili o şeyin makamına kaim olur.
147
69. Mükâtebe muhâtaba gibidir.
148
70. Dilsizin işaret–i ma’hudesi lisan ile beyan gibidir.
149
71. Tercümanın kavli her hususta kabul olunur.
150
72. Hatası zahir olan zanna itibar yoktur.
151
73. Senede müstenid olan ihtimal ile hüccet yoktur.
152
74. Tevehhüme itibar yoktur.
153
75. Burhan ile sabit olan şey, ayanen sabit gibidir.
154
76. Beyyine müddeî için ve yemin münkir üzerinedir.
154
77. Beyyine hilâf–ı zahiri isbat için ve yemîn aslı ibkâ içindir.
158
78. Beyyine hüccet–i müteaddiye ve ikrar hüccet–i kâsıradır.
159
79. Kişi ikrarı ile muâheze olunur.
160
80. Tenakuz ile hüccet kalmaz. Lakin mütenâkızın aleyhine olan hükme halel gelmez.
162
81. Asıl sabit olmadığı halde fer’in sabit olduğu vardır.
163
82. Şartın sübûtu indinde ona muallâk olan şeyin sübûtu lazım olur.
163
83. Bi–kaderi’l–imkân şarta müraat olunmak lazım gelir.
164
84. Vaatler suver–i tâ’lîki iktisâ ile lazım olur.
165
85. Bir şeyin nef’i zamanı mukabelesindedir.
167
86. Ücret ile zaman müctemi’ olmaz.
168
87. Mazarrat menfaat mukabelesindedir.
169
88. Külfet nimete ve nimet külfete göredir.
170
89. Bir fiilin hükmü failine muzaf kılınır ve mücbir olmadıkça âmirine muzaf kılınmaz.
171
90. Mübâşir yani bizzat fail ile mütesebbib müctemi’ oldukta hüküm faile muzaf kılınır.
172
91. Cevâz–ı şer’î zamana münafî olur.
176
92. Mübaşir müteammid olmasa da zâmin olur.
177
93. Mütesebbib müteammid olmadıkça zâmin olmaz.
178
94. Hayvanatın kendiliğinden olarak cinayet ve mazarratı hederdir.
179
95. Gayrın mülkünde tasarrufla emretmek bâtıldır.
181
96. Bir kimsenin mülkünde onun izni olmaksızın âhar bir kimsenin tasarruf etmesi caiz değildir.
181
97. Bilâ–sebeb–i meşru’ birinin malını bir kimsenin ahz eylemesi caiz olmaz.
182
98. Bir şeyde sebeb–i temellükün tebeddülü o şeyin tebeddülü makamına kâimdir.
183
99. Kim ki bir şeyi vaktinden evvel isti’cal eyler ise mahrumiyetle muâteb olur.
184
100. Her kim ki kendi tarafından tamam olan şeyi nakz etmeye sa’y ederse sa’yi merduttur.
185
EK 1: MECELLE’NİN KÜLLİ KAİDELERİ
187