İflâsın ertelenmesi kurumunun 7101 sayılı Kanun ile kaldırılması ile birlikte, bu kurumun kaldırılmasından doğan boşluğu doldurmak üzere İcra ve İflâs Kanunu'nun konkordatoya ilişkin hükümleri revize edilerek, konkordato uygulamasına yeni bir boyut kazandırılmış. Bu değişikliklerle birlikte konkordato kurumuna ilişkin uygulamalar icra ve iflâs hukuku alanında yürütülen tartışmaların merkezine oturmuş. Bu kapsamda yürütülen tartışmaların bir kısmı da konkordato sürecinde imtiyazlı alacakların sınırının belirlenmesi ve bu tip alacaklara yönelik korumanın gerçekleştirilme şekline ilişkindir.
Bu çalışma da öncelikle icra ve iflâs hukuku alanında imtiyazlı alacakların neler olduğu, bu alacaklara imtiyaz tanınma gerekçeleri ve imtiyazın kapsamını belirlemiş; daha sonra ise, çeşitli müesseseler bakımından imtiyazlı alacaklarla ilgili ortaya çıkan uygulama farklılıklarına işaret etmiş. Yazar bu tespit ve değerlendirmelerinden sonra, konkordatonun her aşamasında imtiyazlı alacakların korunmasının gösterdiği özellikler üzerinde ayrı ayrı durmuş. Ayrıca çalışma da, imtiyazlı alacakların İflâs içi konkordato ve malvarlığının terki suretiyle konkordato bakımından gösterdiği özelliklere de işaret etmiş.
(Önsözden)