İki tarafa borç yükleyen, kiraya veren ile kiracı arasında sürekli bir ilişkiyi öngören kira sözleşmesini düzenleyen ilk temel kanun 818 sayılı Borçlar Kanunudur. Uygulanan zaman diliminde bu kanunun ihtiyaca yeterince cevap vermediği görülmüş, bunun sonucu olarak 1955 yılında 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun kabul edilmiştir. Büyüyen toplum, gelişen şartlar karşısında bu kanuni düzenlemininde yeterli olmadığı anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu bu ihtiyaçtan doğmuştur. Böylece kira ile ilgili tüm hükümler tek bir kanunda toplanmıştır. Kanunlardaki temel ilkeler benzer niteliktedir. Bu husus dikkate alınarak her bir fesih ve tahliye sebebi ayrı bir başlık altında inceleme konusu yapılmıştır. Açıklamalar yapılırken kanunlardaki benzer ve farklı taraf üzerinde durulmuş, uygulama esas alınmıştır. Kitapta yer alan kararlar buna göre seçilmiştir.
Sözü edilen kanunlar ile Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun hükümleri ile elde bulunan uyuşmazlıklar ve devam etmekte olan davalar göz önünde tutularak faydalı olacağı umulan değişik yıllara ait Yargıtay Kararlarına kitapta yer verilmiştir. Hukuk davaları içinde kira sözleşmesine dayalı olarak açı-lan davalar çok büyük bir yer tutmaktadır. Bu uyuşmazlıkların doğru bir şekilde çözüme bağlanması için o konudaki Yargıtay Uygulamasının bilinmesine ihtiyaç vardır. Davanın açılmasından, hükmün kurulmasına kadar uyulması gerekli usul ve esaslar kitapta yer almıştır.