Toplu Eserlerin bu kitabı kentsel gelişmenin / büyümenin ve yaşam kalitesini belirlemenin temel mekanizmasını oluşturan, kentsel arsa, altyapı ve kentsel hizmetlerin üretimini ele alıyor. Eğer bir kentin görünen yüzünün neden böyle olduğunun nedenlerini kavramak istiyorsak, bu mekanizmaları yakından tanımamız gerekiyor. Bu mekanizmalardan arsa üretiminin toplum bakımından önemi kentlerinin biçimlendirilmesinin ötesine geçiyor.
Kentleşmenin hızlandığı her yerde arsa spekülasyonu en sık konuşulan konu oluyor. Arsa sahipleri büyük kazançlar elde ediyor. Arsa sahipliği kapital birikim sürecinin yollarından biri olarak düşünülüyor. Toplumun bir kesimi tarafından kaçırılmaması gereken fırsat olarak görülüyor. Oysa toplumun bir başka kesimi, arsa sahibinin hiçbir katkısı olmadan toplumun oluşturduğu bu değer artışına arsa sahibinin el koymasını ahlaki olmayan bir fırsatçılık olarak değerlendiriyor.
Kentsel arsa sorunu bu derinlikte ele alınınca kapitalizmin temelinde bulunan mülkiyet kurumunun da irdelenmesini gerektiriyor. Bu nedenle kitaptaki yazılar kentin biçimlenişine ilişkin olarak araçsal düzeyde kalmıyor, toplumsal sonuçlarını da eleştirel bir anlayışla değerlendiriyor.