Yaşanan pek çok hukuki değişiklik ve siyasi olaylar istinaf mahkemeleri konusundaki gelişmeleri de etkilemiştir. Başlangıçta, adil yargılanma hakkının gereği olarak kurulması düşünceleri, bugün biran evvel hayata geçirilmesi gerektiği siyasi yaklaşımlarına dönüşmüştür.
Altyapı çalışmaları, personel ve hakim/savcı sayısı, alet/edevat/teçhizat ve mefruşat ihtiyaçları giderilmiş midir? Bir dönem ekonomik düşüncelerle bir kısım adliyelerin kapatılması ancak İstinaf Mahkemeleri'nin gündeme gelmesi çelişki oluşturmakta mıdır? Bu soruların cevaplarını araştırma amacıyla "siyasetten uzak" bir şekilde süreç yeniden incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
(Önsöz'den)