Demografik parametrelere bakıldığında, dünyada genel olarak hem doğurganlık oranlarının hem de mortalite sayılarının azalmakta olduğu, ortalama insan ömrünün de giderek uzamakta olduğu açıkça görülmektedir. Küresel yaşlılık olarak tanımlanan sorunun ortaya çıkmasına yol açan bu gelişme, beraberinde ülkelerin yaş bağımlılık oranlarının da giderek artmasına yol açmıştır.
Küresel yaşlanma probleminin ekonomiler üzerine etkileri tartışılmakta ve yaşlı nüfusun artan ağırlığının ülke ekonomileri üzerine yük getireceği yönündeki endişeler dile getirilmeye başlanmıştır. Yaşlı nüfusun artmasının, ekonomik yapının verimlilik düzeyini düşüreceği yönünde kaygılar daha çok konuşulmaya başlanmıştır.
Küresel yaşlanma sorununun ülkeler tarafından fırsata çevrilmesi adına ortaya konulmuş olan gümüş ekonomi yaklaşımı, yaşlı bireylerin istek ve ihtiyaçlarına göre mal ve hizmet üretimini esas almakta, yaşlı bireylerin aktif ve sosyal katılımlarının sağlanarak ekonominin üretken yapısını muhafaza etmeyi ve artırmayı amaçlamaktadır.
(Önsözden)