Ülkemizde, 12 Eylül Rejiminin yarattığı anayasal düzen ve uygulamalar zaten çoğulcu demokrasinin kurum ve kuralları açısından olumsuz nitelikler taşımaktaydı. Bu olumsuzluklara eklenen hâkim parti sisteminin getirdiği otoriter anlayış ve FETÖ darbe girişiminin ertesinde uygulamaya konan olağanüstü hâl süreci "delegasyoncu demokrasi" iklimini de güçlendirmiştir. Dolayısıyla, kuvvetler ayrılığına dayalı bir hükümet sistemi olarak güçlendirilmiş parlamenter sistem, demokrasi ve yargı bağımsızlığını tesis eden kurum ve kuralların yerleşmesinde kritik bir öneme sahiptir.
Güçlendirilmiş parlamenter sistemin teori ve uygulamasını konu edinen bu kitap; yukarıda kısaca ifade edilen saptama, değerlendirme ve öneriler ışığında dört ana başlıktan oluşmuş.
(Önsözden)