21. yüzyılda Türkiye'nin çeşitli alanlarda artan gücü ve küresel alanda başat aktör olma istekliliği, Türk dış politikasına ivme kazandırmış ve küresel açılımlar politikasını beraberinde getirmiştir. Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler (LAK) bölgesiyle gün geçtikçe gelişen ilişkileri de ülkenin çeşitli alanlarda artan güç kapasitesinin ve küresel etkinliğini görünür kılma noktasındaki istekliliğinin sonucudur.
Coğrafyamızda LAK bölgesine yönelik akademi alanının sınırlarını aşan ilginin kökenleri, 19. yüzyıla dayanmasına rağmen bölgenin Türkiye akademisinde "yerleşiklik" kazanmasına yönelik çabalar, 2000'li yıllarla birlikte daha hissedilir görünüyor. Bu hedefte ortaya konulan bu eser, spesifik konuları ile toplamda 29 çalışmadan oluşuyor, literatürde önemli bir açığı kapıyor ve birçok üniversitede ders kitabı namzedi olarak parıldıyor.
Kitabın hedef kitlesi; Latin Amerika ile ilgilenen lisans ve yüksek lisans öğrencileri, iş adamları, STK üyeleri, gazeteciler, siyasiler ve danışmanlarıdır. Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.