Devrik dizim metinsel bir anlamlama işlemidir. Bağlamdan ayrılarak tümce düzeyinde açıklanan bu konumlamanın hüzünlü bir öyküsü var. 1942 öncesinde ‘yasaklı’ dizim; üstelik adı da ‘kuralsız’a çıkmış. Onunla da yetinilmemiş, şiire özgülenerek öyle tümcelere “şiir cümlesi” denmiş. Oysa şiirde anlatım birimi ‘dize’dir, tümceye dayanmaz. 1950’den sonra ise, devrik tümce uzunca bir süre solculuk göstergesi olarak algılanmış. ...
Bu çalışmada, devrik tümcenin 1932–1957 yılları arasında yazı diline dönüşü, işlemin dizimsel özellikleri ile anlamlama ayrımları ve yeni bilgi seçiminde odaklayıcılar ile devrik işlem ilişkileri araştırıldı; öğretilebilir, uygulanabilir somut ayrımlara ve yorumlara ulaşıldı.