• Rusya; zaman, mekân ve mesafe kavramlarının silikleştiği, hatta anlamını yitirdiği bir sınırsızlıklar ülkesidir. Coğrafi boyutların ve uzaklığın sonsuzlaştığı bir yerdir. Beşeri yapıtlarla, birey ve toplumların biyosferdeki kayboluşudur.
• Rusya; soy ve kan bağlarının, federal idari yapının, etnik ve dinsel kökenlerin yeryüzündeki en karmaşık, en çelişkili yansımasıdır. Ulusal kimliklerin, folklor ve kültürün, insan haklarının ve etnik özgürlüklerin en göreceli ülkesidir.
• Rusya Federasyonu, millet ve azınlıkların harmanlandığı Sovyet kültürel kazanının mirasçısıdır, her şeyden önce de bir dinsel ve etnik kaleydoskoptur. 170'ten fazla millet ve azınlığı barındıran Rus ulusu, çok yüzlü, çok kimlikli türdeş olmayan sıra dışı ve renkli bir toplumdur.
• Rusya, demokrasiyle baskıların, hoşgörüyle çatışmaların, eşitliklerle eşitsizliklerin, hak ve özgürlüklerle sürgün ve ölümlerin kol kola gezdiği çelişkiler ülkesidir. Gezegenimizde sınırsız etnokültürel özgürlüklerle, sınırlı ve bastırılmış insan haklarının bu denli yaygın olduğu başka bir ülke örneği yoktur.
• Rusya; sosyalizmin bayraklaştığı ilk ülkedir, sosyalizmin ilk kalesidir, komünizmi en çok arzulayan ülkedir; üçüncü dünyanın az gelişmiş uluslarının 70 yıl gıptayla izledikleri ve model aldıkları ülkedir.
• Ama aynı zamanda işçi sınıfının ve türdeş olmayan halkların en büyük hayal kırıklığı yaşadığı ülkedir, en çok etnik topluluğun sürgüne gönderildiği ve en çok suçsuz–yargısız insanın öldürüldüğü ülkelerin başında yine Rusya gelir.
• Rusya; gezegenimizin doğal kaynaklar bakımından en zengin ülkesidir, sınırsız Tayga ormanları, sonsuz Tundra sahaları, geniş tarla, çayır ve meraları, tükenmek bilmeyen tatlı su, kereste, maden ve enerji kaynakları ile bir enerji, tarım ve kaynak deposudur.
• Rusya; 70 yıllık SSCB döneminde sanat, spor, eğitim, kültür, uzay ve bilim alanında elde ettiği parlak başarıları, maalesef tarım, sanayi, ticaret ve teknoloji başarılarıyla pekiştirememiş ve ABD ile giriştiği iktisadi yarışta yenilmesi ve çöküşü kaçınılmaz olmuştur. Bu nedenle Rusya XX. yüzyılın en büyük siyasal hayal kırıklığını yaşatan devleti olmuştur, çünkü bir asır içinde hem sosyalizmin kurucusu, hem de onun yıkıcısı olmuştur.
• Rusya; XX. yüzyılın sonunda kendi sonunu da hazırlamıştır. Sermaye ile teknoloji, kardeşlik ve eşitlik kavramlarının önüne geçmiş. Rekabetçi serbest ekonomi, küreselleşme itirazlarına rağmen galip gelmiş ve sonuçta tarihin en büyük imparatorluğu kimsenin öngörmediği çok kısa bir sürede yok olup gitmiştir. Bu nedenle Rusya, aynı zamanda SSCB'nin en büyük mirasçısıdır, Sovyet federal sistemin XXI. yüzyıldaki devamıdır. (Arka Kapak'tan)