Çalışmada hakkaniyete uygun tatmin kavramı, esasen AİHM ve AYM içtihatları temelinde ele alınmış. Ağırlıklı olarak AİHM'nin hakkaniyete uygun tatmin uygulaması üzerinde durulmakla birlikte hukuk sistemimizde 2012 yılından beri yürürlükte olan bireysel başvuru yolu neticesinde hakkaniyete uygun tatmin kapsamında verilebilecek kararlar da çalışmanın üçüncü bölümünde ele alınmış¬. Çalışmada ağırlıklı olarak AİHM uygulamasının üzerinde durulmasının nedeni bu konuda oldukça geniş bir içtihadi birikimin olması ve AYM'nin de hakkaniyete uygun tatmine hükmederken büyük ölçüde AİHM içtihatları doğrultusunda karar vermesidir.
Çalışmanın odak noktasını başta AİHM ve AYM kararları oluşturmakla birlikte diğer uluslararası mahkemelerin kararlarından da faydalanılmış.
Çalışmada Sözleşme'de ve Ek Protokollerde yer alan haklar bazında inceleme yapılmamış olup, hakkaniyete uygun tatmine ilişkin genel birtakım ilkeler ortaya konulmuş. Sözleşme'de yer alan tüm haklar açısından ayrı bir inceleme yapılması, tazminatın miktarına ilişkin birtakım sayısal verilerin ortaya konulmasından öte bir anlam ifade etmeyeceğinden dolayı Mahkeme'nin hakkaniyete uygun tatmin konusundaki genel yaklaşımının ortaya konulması ve tutarlı bir uygulamasının olup olmadığının sorgulanması amaçlanmış. Benzer şekilde hukuk sistemimizde bireysel başvuruya konu olabilecek haklar açısından da hak bazında değerlendirme yapmak yerine Anayasa Mahkemesi'nin genel yaklaşımı, AİHM içtihatlarıyla karşılaştırmalı olarak ele alınmış. Ayrıca sadece hakkaniyete uygun tatmin kapsamında verilebilecek kararlar ele alınmış olup, kabul edilebilirlik kararı, ihlâl olmadığı kararı, geçici tedbir ve düşme kararı gibi konunun kapsamı dışında kalan kararlar incelenmemiş.
(Girişten)