Yasalarımızda bazı temel konular işlendiğinden ve ilkeler ortaya konulduğundan boşlukların Yargıtay içtihatlarıyla doldurulması mümkün olmakla birlikte, alanımız aslında çokça eylemler hukuku olduğundan her somut olay kendi içinde özellik arz etmekte, eldeki uyuşmazlıkta çok benzer bir olaya ilişkin Yargıtay görüşünün bire bir uygulanması olanak dışı kalmaktadır. Bu halde, içtihatların somut olayların üzerine geliştirildiği, ancak her somut olayın kendi içinde özellik arz edebileceği göz ardı edilmemelidir.
Bu kitapta, her olaya Yargıtay kararı örneklemesinden çok, yasanın getirdiği ilkeleri olaya uygulayarak seçenekler üzerinden değerlendirmeye çalıştım.
Eserde, iş hukuku deneyimlerimden hareketle, uygulamada kavram karmaşası oluşturan ve her eserde bulunabilmesi mümkün konulara kıyasla daha spesifik hususlara değinmeye özen gösterdim. Bu kitapta, işçilik alacaklarının türleri, ispatı, hesaplama yöntemlerini inceledim.
Uygulamada en büyük sorun olan net/brüt meselelerini de tüm detaylarıyla ele aldım.
Böylece Yüksek Mahkeme kararlarının yorumlanmasında, işçilik alacaklarının karar sonrası infazında ve hükme esas tutulacak alacak hesaplarının gerçek ya da gerçeğe en yakın tutarlarının bulunmasına ışık tutmaya, İş Hukuku bakış açısı geliştirmeye ve ezberden uzak kalarak daha çok yorum tekniği oluşmasını sağlamak amacını taşıdım.
Kitap sistematiğini, bir olayın ele alınış ve inceleniş sırasına göre oluşturdum ki böylece aranan kavramlar kolayca bulunabilsin.