Yaşamın yapıtaşının atom olduğu bilgisinden ve bunun yaşattığı kültürden; yaşamın yapıtaşının enformasyon (=bilgi) olduğu ve bunun yarattığı bağlantısallık kültürüne geçiş dönemini yaşıyoruz.
Artık bütünün onu oluşturan parçaların toplamından daha "fazla" olduğunu ve bu "fazla" nın parçaların bağlantısallığının ürettiği yeni bilgi biçiminden oluştuğunu anlamaktayız. İşte yaşamın her an yeniden yapılanan bu bağlantısallığının bu "fazlanın" matematiğine "zekâ" diyoruz.
Aslında, sanırım doğal ya da yapay zekâ yok. Zekâ içinde oluştuğu bedenden ayrı bir şey. Günümüzde biyolojik temelli olmayan insanı taklit eden bilgi işleme sistemlerine yapay zekâ diyoruz.
Bu kitap; bilginin 2025 yılında iki katına çıkma süresinin 72 saate düşeceğinin konuşulduğu sağlık alanında, yapay zekânın nasıl bir "dönem değiştirici" etkisinin olacağını gösteriyor.
(Tanıtım Bülteninden)