Tek düzen hesap planının uygulanmaya başlandığı 1990"lı yılların başlarında, muhasebenin işleyiş sisteminin bütünüyle değiştiği bir süreç yaşandı. Aradan geçen 20 yılda bu sistemin, eleştirilen yönleri olmakla birlikte Muhasebenin dünyamıza çok şey kattığı yadsınamaz.
Tek Düzen Hesap Planı ile yaşanan 20 yıl Muhasebe uygulamalarına belirli seviyede bir Standart getirmekle birlikte, Muhasebenin, Vergi Muhasebesi ile sınırlı kalması sorununun aşılmasında yeterli olamamıştır. Ne yazık ki akademisyenlerce ilk ortaya çıkışından bu yana işletme ile ilgili tüm çıkar gruplarına hesap verme yükümlülüğü baz alınarak öğretilen Muhasebe bilimi, uygulamada Vergi Muhasebesi olmanın ötesine gidememiştir.
Bu sorun, kesinlikle muhasebe raporlarını hazırlayan, sunan ve sorumluluğunu üstlenen tarafların seçimi değildir. Çünkü serbest piyasa koşullarının kuralları burada da geçerlidir. Talep edilmeyen bir malı. satamayacağını bile bile kimse üretmeyeceği için ihtiyaç duyulmayan raporun elde edilmesine yönelik bir sürecin işlemesi de mümkün değildir.