İki bölüm olarak tasarlanan çalışmanın birinci bölümünde muhalefet hakkının bir insan hakkı olduğu hususu ortaya koyulmak istenmiştir. Birinci bölümde, demokratik işleyişin olmazsa olmaz unsuru olan muhalefetin aynı zamanda bir insan hakkı olarak ele alınmasının ne derece mümkün olduğu sorusunun yanıtı aranmıştır.
Muhalefet hakkının neden bir insan hakkı olarak görülmesi, tanınması ve korunması gerektiği, muhalefet hakkının insan hakları içerisindeki yeri ile demokratik bir sistem için ne anlam ifade ettiği sorularına verilen yanıtlar üzerinden kanıtlanmaya çalışılmıştır. İkinci Bölümde ise, Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde muhalefet hakkının ne ölçüde gerçekleştirilebildiği sorusu, farklı anayasal dönemler ve bu dönemler içinde önemli dönüm noktaları dikkate alınarak açıklanmak istenmiştir.