Yabancı yatırımların korunmasına ilişkin olarak son yıllarda imzalanmış olan iki taraflı ve çok taraflı yatırımların korunması anlaşmalarında sıklıkla faydaların reddi hükümlerini görmekteyiz. Anlaşma tarafı devletler, ülkelerinde yatırım yapmış olan kabuk şirketlere, posta kutusu şirketlere ve anlaşma alışverişi yapan yatırımcılara anlaşmalardan kaynaklanan faydaları bu anlaşmaların özünde yatan karşılıklılık ilkesinin etkili uygulanması amacıyla reddetme hakkını saklı tutarlar. Faydaların reddinin yatırımı kabul eden devlet tarafından uygulanmasıyla birlikte, ilgili anlaşma kapsamında "korunan" yatırımcı artık bu anlaşmanın bahşettiği gerek maddi koruma hükümlerinden gerekse anlaşmadaki uyuşmazlık çözüm usullerinden faydalanamaz. Faydaların reddinin devletler tarafından kullanılması, ilgili yatırımcıyla aralarında doğan bir yatırım uyuşmazlığı münasebetiyle olmaktadır.
Bu uyuşmazlığın anlaşmalarda kabul edilen en yaygın uyuşmazlık çözüm yeri olan tahkimlerde görülmesiyle birlikte, faydaların reddi hükümlerinin uygulanmasına ilişkin çok sayıda yatırım tahkimi kararı karşımıza çıkmaktadır. Böylelikle, anlaşmalarda soyut bir anlaşma hükmü olarak ifadesini bulan faydaların reddi kavramı, bu kararlarla somut sonuçlara dönüşmektedir. Bu çalışma iki ve çok taraflı anlaşmalardaki faydaların reddi hükümlerini, tahkimlerde verilmiş olan kararlar çerçevesinde incelemektedir.