Mülkiyet haklarının tarihsel süreç içinde temel bir insan hakkı olduğu kabul edilip uluslararası hukuk belgeleriyle teminat altına alınması, hakları ve ödevleri olan mükelleflerin vergiye uyumu sorunsalını ulusal/uluslararası vergi sistemlerinin önemli bir konusu haline getirmiştir. Vergi uyuşmazlıklarının günden güne artması vergi idarelerinin iş yükünü artırmakla kalmamış, aynı zamanda kamu finansmanının hız ve etkinliğine zarar vermiştir. Buna ek olarak yargının uyuşmazlıklara ilişkin gereksiz meşguliyetinin yoğunlaşması ve hukuksal ihtilafların karmaşık hale gelmesi sonucunda mükelleflerin vergiye uyumu zorlaşmıştır. Bu sebeple vergi uyuşmazlıklarının hukuki bir ihtilaf haline gelmeden evvel idari aşamada barışçıl usullerle çözülmesi bakımından bu usullerin etkinliği önem kazanmıştır. Bu ihtiyacın ve önemin bir sonucu olarak VUK'un mülga 370'inci maddesinde düzenlenen izaha davet kurumu yasa koyucu tarafından pişmanlık fırsatını kaçıran mükelleflerin vergiye uyumunu temin için 2016 yılında 6728 sayılı Kanun ile ihdas edilmiş olup, 2020 yılında ilgili kanun maddesine ilişkin olarak 7194 sayılı Kanun kapsamında önemli değişiklikler yapılmıştır. Dolayısıyla henüz yeni bir kurum olan izaha davetin yasal açıdan gelişme ve değişmeye açık bir düzenleme olduğunu söylememiz gerekir. Bu sebeple bu konu hakkında yapılacak akademik çalışmaların yasal ve idari düzenlemelere ışık tutacağı düşünülmektedir.