Ülkemizde son yıllarda fikri mülkiyet hukuku alanındaki gelişmelere paralel olarak ve özellikle 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesinden sonra markalar hukuku alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Buna bağlı olarak markalarla ilgili uyuşmazlıklarda da büyük artışlar meydana gelmiştir.
Gerek ülkemiz bakımından yeni sayılabilecek KHK, gerekse ülkemizce kabul edilen markalarla ilgili uluslararası sözleşme hükümlerinin uygulanması bakımından faydalı olabileceğini düşündüğümüz için, mütevazı böyle bir eser kaleme alınmıştır.
(Önsöz'den)