İş sözleşmesi, tarafların kişiliğinin ön planda olduğu karşılıklı güven ilişkisine dayanan sürekli edimli bir sözleşmedir. Sözleşme, işçinin ölümü, geçersizlik, tarafların anlaşması ve fesih yoluyla sona ermektedir. İdeal olanı sözleşmenin anlaşma yoluyla sona ermesi olmakla birlikte, fesih yoluyla sona ermeye uygulamada sıklıkla rastlanmaktadır. Bu bakımdan yasa koyucu da bu konuyu ayrıntılı olarak düzenlemiştir. İş sözleşmesinin feshi ile ilgili bir uyuşmazlıkta, sözleşmenin belirli süreli- belirsiz süreli oluşu, feshin yapılış şekli ve tabi olduğu usul, işçinin kıdemi ve aldığı ücret önem arz etmektedir. Yasa koyucu, iş sözleşmesinin belirli süreli veya belirsiz süreli oluşu ve işçinin iş güvencesi hükümlerine tabi olup olmamasına göre feshin koşullarını ve usulünü tayin etmiştir. Hatta bazı feshe bağlı işçilik alacaklarının da hak edilip edilmediği feshin niteliğine ve usulüne göre belirlenmektedir.
Kitapta, bu düşünceden hareketle hem fesih konusunun tamamı hem de iş güvencesi ve işçilik alacakları konuları, öğretideki görüşler ve Yargıtay kararlarına göre incelenip tartışılmış. Ayrıca işçilik alacaklarının hesaplanması, hüküm oluşturulması, yargısal denetim, belirsiz alacak davası konularına da yer verilip uygulamadaki ihtiyaç ve talepler dikkate alınmış ve konuyla ilgili herkes için temel bir kaynak hedeflenmiştir. Konuların sonuna Yargıtayın yakın tarihli kararları eklenip, 6098 sayılı TBK ile 6100 sayılı HMK daki düzenlemelere ilgili konular içinde değinilmiştir. Kitabın sonuna Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin temyiz denetiminde benimsediği ilke kararları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları ilave edilerek, içtihat zenginliği sağlanmıştır.