Bugün insanlığın çevre üzerindeki tahribatı nedeniyle önemli bir yol ayrımında bulunuyoruz. Birinci yol, birçok ülkenin yaptığı gibi daha fazla ekonomik büyüme, kalınma ve refah için çevresel kaynakları feda etmek ve nihayetinde gezegeni yaşanabilir bir yer olmaktan çıkarmaktır, ikinci yol ise, tüm iktisadi amaç ve faaliyetlerde çevre kalitesinin korunması ve artırılması ilkesinin öncül koşul olarak benimsenmesidir. Tüm canlılar ve gelecek nesillerin hakları açısından ikinci yolun tercih edilmesinin bir gereklilik olduğunu düşünüyorum, Ancak çıkar ve fayda maksimizasyonu temelinde davranan piyasanın yani özel kesimin, kendiliğinden daha yüksek maliyet gerektiren çevre dostu üretim ve tüketim biçimine geçmesini beklemek çok iyimser bir yaklaşım olacaktır. Bu bağlamda, hükümetlerin para ve maliye politikası araçlarını kullanarak sürdürülebilir çevre temelli bir ekonomi modelini teşvik etmesi gerekmektedir.
Bu kitap, çevre kirliliğini maliye kuramı penceresinden incelemeyi ve mali araçların çevre kirliliği göstergeleri üzerindeki etkinliğini ampirik çalışmaların bulguları üzerinden ortaya koymayı amaçlamaktadır.