Kentsel ve doğal değerlerin yalnız bugün yaşamakta olan insanlarca değil, gelecek kuşaklar tarafından da kullanılabilmesi, sürdürülebilirlik adı altında temel insan hakları arasındaki yerini almış bulunuyor. Birleşmiş Milletler Örgütünce kurulan ve Brundtland Komisyonu olarak bilinen Komisyonun 1987 tarihli ve Ortak Geleceğimiz (Our Common Future) başlıklı raporu bu anlayışın ilk resmi adımıdır. Ekosistemin tüm öğelerinin insanların olumsuz eylemleri sonucunda ciddi risklerle karşı karşıya bulunduğu 21. Yüzyılda, Kamu Yönetiminin her düzeyinde görev üstlenmiş olanların yanı sıra, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, kâr amacı gütmeyen kuruluşların da aralarında yer aldığı sivil toplum örgütlerinin her çareye başvurarak bu değerlere sahip çıkmalarında zorunluluk vardır.