Özellikle Suriye sınırına yakın şehirler kapasitelerinin üzerinde sığınmacı nüfusuyla karşı karşıya kaldı. Böylesi büyük göçler, insanlık tarihinde sıkça karşılaşılan türden olaylar değildir. Yüzyılda bir rastlanacak böylesi bir toplumsal olayın sebep olduğu sonuçları ve ilişki ağlarını ele almak entelektüel bir sorumluluktur aynı zamanda.
115 görüşmeci ile yüz yüze derinlemesine yapılan mülakatlar, katılımlı gözlemler ve doküman incelemeleriyle elde edilen verilere dayanan bir buçuk yıllık bu çalışmada, kentlerde yaşayan Suriyelilerin yerel halkla kurdukları ilişkiyi anlamaya çalışan A. Çağlar Deniz, Yusuf Ekinci ve A. Banu Hülür bu çalışmada birtakım sorulara da cevap aramaktadır.
Sığınmacıların gündelik yaşamı, hayata nasıl tutundukları, geliştirdikleri yaşama tutunma taktikleri, geçim yolları, hem birbirleriyle hem de Türkiye vatandaşlarıyla ilişkileri, Türkçeyi öğrenme düzeyleri, eğitim meselesini nasıl hallettikleri, karşılaştıkları yasal mevzuatlarla nasıl başa çıktıkları, Suriye'de yaşamaya devam eden akraba ve tanıdıklarıyla bağlarına dair çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışma, literatürde böyle bir boşluğu doldurmak amacıyla, Suriyeli sığınmacıların gündelik hayat deneyimlerine ve gündelik yaşama tutunma pratiklerine odaklanmayı amaçlamaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)