Teknolojik gelişmeler gündelik hayatımızın her alanında önemli etki doğur¬maktadır. Bu etki sivil alanda olduğu kadar askeri endüstri alanında da kendisini göstermektedir. Askeri teknolojilerin/silah teknolojilerinin yapay zekâ ile birleştirilmesi ise savaşların karakteristiğinde dramatik bir değişi¬mine neden olmaktadır. Nitekim yakın dönemde tanıklık ettiğimiz Libya iç Savaşı'nda, Azerbaycan-Ermenistan ve Ukrayna-Rusya arasında beliren silahlı çatışmalarda farklı otonomi derecelerine sahip yapay zekâ ile donatılmış silah sistemleri test edilmiştir. Söz konusu silahlı çatışmalarda bu tür sistemlerin kullanılması neticesinde elde edilen maksimum verim devletleri bu alanda rekabete itmektedir. Böylesi bir ortamda bu tür sistemlerin mevcudiyetine ilişkin talep hukuk normlarından bağımsız olarak düşünülememektedir.
"Silahlandırılmış Yapay Zekâ: Otonom Silah Sistemleri ve Uluslararası Hukuk" adlı çalışma barut ve nükleer silahların keşfinden sonra üçüncü devrim olarak nitelendirilen otonom silah sistemlerine ilişkin uluslararası alandaki gelişmeleri ve bu gelişmelerin uluslararası hukuk normlarıyla olan rabıtasını analiz etmektedir.