Anayasa'da Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri arasında sayılan insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olma özelliğinden dolayı yargılama sonucunda kişinin beraat etme ya da sadece adli para cezası ile cezalandırılma ihtimali de bulunduğundan, kişi özgürlüğünü ihlal eder şekilde uzun süreli tutukluluk hallerine sebebiyet verilmemeli, tutuklamanın geçici bir tedbir olduğu unutulmamalıdır.
2010 yılında 1982 Anayasası'nda yapılan değişiklikten sonra, hukukumuza "bireysel başvuru" kurumu getirilmiştir. Anayasa ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi kapsamında yer alan temel hak ve özgürlüklerin Anayasa Mahkemesi tarafından korunması amacıyla kişilere tanınan bireysel başvuru hakkı ile Anayasa Mahkemesi, yargılama makamları tarafından verilen tutuklama kararlarının kişi özgürlüğü hakkı kapsamında ihlal oluşturup oluşturmadığını inceleyecek ve ihlal tespitinde bulunduğu takdirde ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için gerekenlere hükmedecektir, insan haklarının korunması yalnızca Anayasa Mahkemesi'nin değil, diğer yargısal makamların da görevleri arasında olduğundan, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararların diğer derece mahkemelerince de benimsenerek işbirliği içinde hareket edilmesi önem arz etmektedir. Bu anlamda Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru kararlarından da yeri geldikçe örnekler verilerek, tutuklama önemli yönleriyle açıklanmaya çalışılmış.
(Tanıtım Bülteninden)