Kadim bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olan tahkim, sahip olduğu avantajlarla günümüzde de ilk akla gelen alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden birisi olarak önemini korumaktadır. Ülkemizde yapılan yasal ve anayasal değişiklikler ve özellikle 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ile büyük ölçüde bu kanunu esas alan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun tahkime ilişkin 11. kısım hükümlerinin yürürlüğe girmesiyle, tahkime ilişkin mevzuattaki farklılıklar giderilirken güçlü bir yasal alt yapı da oluşturulmuştur.
Buna bağlı olarak uygulamada da umut verici gelişmelerin yaşandığı görülmektedir. Yakalanan bu pozitif ivmeye bir katkı sunulması amacıyla girişilen bu çalışmada; öncelikle tahkimin tarihi gelişimi ve kavramsal kökeni ele alınmış, günümüzdeki uygulama durumuna değinilmiş, daha sonra milli ve milletlerarası ihtiyari tahkim karşılaştırmalı olarak birlikte değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme yapılırken milli ve milletlerarası tahkimde aynı, benzer ve farklı noktalar tek tek vurgulandıktan sonra; aynı konular ortak başlık altında, farklı olan konular ise ayrı başlıklar altında incelenmiştir.
Çalışmada mümkün olduğu kadar güncel bilimsel görüş ve yargısal içtihatlara yer verilerek mevcut uygulama ortaya konulurken yer geldiğinde de, olması gereken hukuka katkı sunulması amacıyla, farklı açılımlar da ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hem 1958 tarihli NewYork Sözleşmesi hem de Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun yönünden, güncel bilimsel görüş ve yargısal içtihatlarla da dikkate alınarak, ayrı ayrı değerlendirilmiştir.