Türkiye, özellikle Avrupa Birliği üyeliği yolunda hız kazandığı 2000’li yıllardan itibaren, Birlik müktesebatına uygun olarak iş güvenliği ile ilgili ulusal hukukunda büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Ancak bugüne kadar gerek kurumsallaşmada gerekse uygulamada yapılan büyük ihmallerin sonuçlarının bu kadar kısa surede üstesinden gelinmesi pek mümkün görünmemektedir. Son donemde iş güvenliği mevzuatında yapılan değişikliklerle başarılmaya çalışılan geliştirmelerin, uygulamada da içeriğinin doldurulması gereklidir. İşte bu noktada özellikle iş güvenliğinin teknik ve tıbbi yönü on plana çıkmaktadır.
Teknik ve tıbbi iş güvenliği bugüne kadar literatürde daha çok mühendislik ve tıp bilimi acısından ele alınmıştır. Hukuksal yönünü inceleyen eserlerin azlığı düşünüldüğünde, teknik ve tıbbi iş güvenliği hukukunun maalesef ihmal edildiği söylenebilir. Bu çalışma iş güvenliği hukuku literatürüne mütevazı da olsa bir katkı sağlamak için hazırlanmıştır.