Bu sektörde, sömürünün bu çok yönlü tezgahında, öğretmenin, üretici bir güç olarak öğrenciyi ürettiği, veliyi okula çektiği dikkate alınmalıdır. Öğretmenin, bu işleyişin yapı taşı olduğu unutulmamalıdır. Yorulan, didinen, çözüm üretmeye çalışan öğretmenleri, kaygılı velileri ve çaresizlik içinde olan öğrencileri menfi yönde etkileyebilecek düzenlemelerden ve uygulamalardan kaçınılmalıdır. Öğretmen, özel sektörün kontrolsüz anlayışına mahkûm edilmemelidir.
Bu çalışmamızda, özel sektörde çalışan öğretmenlerin, çalışma hayatına dönük iş hukuku merkezli sorunlarına yer verdik. Mevzuat bilgisi dışında, yargının uygulamalarına ve İK (İnsan Kaynakları) süreçlerinde yaşananlara kapı araladık. Uygulamaların etkileri ve sonuçları üzerinde hukuki değerlendirmelerde bulunduk. Öğretmen arkadaşlarla, özel okul işverenleriyle istişareler yaptık.