Toplumun gelişen sosyal ve ekonomik refah düzeyi, gerek konut gerekse işyeri, ticaret ve sanayi tesisleri yapımında hızlı bir artışa neden olmuştur. İnşaat işlerindeki bu gelişme ve artış, inşaat sözleşmelerinin uygulama alanının da genişlemesine yol açmıştır. Günümüzde birçok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de inşaat sözleşmeleri oldukça geniş bir uygulama alanına sahiptir. Küçük bir yapının inşasından, en büyük baraj, köprü, otoyol, tünel ve gökdelenlerin inşasına kadar tüm yapılar, inşaat sözleşmesine konu olurlar.
İnşaat işlerindeki gelişme ve artış, inşaat sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların da artmasına yol açmıştır. Uyuşmazlıklar sadece özel hukuk kişileri arasındaki sözleşmelerden değil, taraflardan birinin kamu hukuku tüzel kişisi sıfatını taşıdığı inşaat sözleşmelerinden de ortaya çıkmaktadır. İnşaat sözleşmesiyle ilgili olarak gerek mahkemelerde gerekse hakemler önünde çok sayıda uyuşmazlık söz konusudur. Çalışmamızın, konuya ilişkin uyuşmazlıkların çözümüne az da olsa ışık tutması umut edilmektedir.